Bu yıl 6-7-8 Haziran'da gerçekleştirilen festival, harika eğitmenlerle tanıştırdı beni… Minnettarım! Bir kez daha yoganın aslında gözle görülemez bir çalışma olduğunu hatırladım.
Cumartesi günü katıldığım ilk derste Todd Tesen, matları bir kenara koyarak bizi grup halinde çalıştırdı. Birbirimizle sözsüz iletişime geçerek hikayeler yarattığımız ve bana yıllar önce katıldığım çağdaş dans çalışmlarını anımsatan 1,5 saatin ardından ters duruşlar çalıştık.
Ardından Michael Stewart ile harika bir ders... Mantralar ve mudralarla zenginleştirilmiş akış içinde çakra kanalı boyunca yukarı doğru çıkarken, koshalarımızda derine doğru iniyorduk. Yoluma çıktığı için minnettarım, umarım yeniden Michael ile çalışma imkanı bulurum. O acelecilikten uzak, sakin ama kuvvetli akış içinde, yoganın içsel pratiğinin zihin üzerindeki etkisini daha derinden hissettim.
Bu sabah, yani festivalin son günü 9:00'da alandaydım. Todd'la bandha'lar üzerine yoğunlaştık. Onunla bandha çalışma fırsatınız olursa, lütfen kaçırmayın. Uddiyana bandha'yı asanalara entegre ederek tüm sırt bölgesinde nefesi hissetmek ve bedeni uzatmak konusunda günlük pratiğime aktarabileceğim harika bir deneyimle ayrıldım oradan.
Ve Douglas Brooks semineri… Tantra, Patanjali, mantra, svadhyaya, mitler, gerçek, hayatın mesajı ve daha bir çok kavram içinde dolaştık. Sanırım o konuşmadan çıkarıp yanımda getirdiğim en önemli ders şu: Cahillik tehlikelidir, ama ondan çok daha tehlikeli olan şey, bir şeyden çok emin olmaktır. (What's more dangerous than ignorance? Certainty). Sorgulamaya daha etkili bir davet olabilir mi?
Bugün güneşin açmasıyla birlikte alana gerçekten festival ruhu geldi. Poi çevirenler mi ararsınız, dans edenler mi… YogaUni, Juico, YogaJournal… Herkes oradaydı. Bugün bir de Ceres'ten Melis bana harika bir refleksoloji masajı yaptı ki, sormayın gitsin!
Hafta sonundan bazı kareler:
Yoga Journal standında yüz yogası |
YogaUni |
Douglas Brooks semineri, 8 Haziran 2014 |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder