Krishnanada’nın İlişkilerin ABC’si kitabında üç halkaya bölünmüş korkudan meditasyona giden yolun haritasından bahsediyor. Bu haritaya göre en dış katman, korunduğumuz, bizi kalkan gibi koruyan bir katman. Bu, duygularla, özellikle de canımızı acıtan ve aslında derinden hatırladığımız duygularla yüzleşmekten kaçtığımız, kendimize ve başkalarına gerçek anlamda dokunmaktan kaçındığımız bir alan. Bu kalkan sayesinde, savunma mekanizmaları ile sevginin yerine korkuyu koyuyoruz. İşte ilişkilerdeki çatışmalar, tam olarak iki kişinin gerçeğe dokunmayan, esneklikten uzak bu katmanlarının sürtüşmesinden kaynaklanıyor. Bir alt katmana indiğimizde, duygularla karşılaşıyoruz. İz bırakmış, canımızı acıtan ve hala orada duran yaşanmışlık izleri. Krishnanada buraya kırılganlık katmanı diyor. Çoğu insan buraya bakmaya hiç cesaret edemiyor ve bir hayat boyu en dış katmanına sıkı sıkıya sarılarak yaşıyor. Belki güvende (yüzeysel), ama mutlak bir tatminsizlik duygusu içinde… En alt katmana ulaşmayı başardığımızda ise varlığın özü ile karşılaşıyoruz. İşte Krishnanada bu alana meditasyon merkezi diyor. Spontanlığa alan açtığımız, gerçek güzelliğimizle hayatı karşıladığımız, yargısızca ve kimliklerden uzak şekilde, salt varoluşun büyüsüyle sarıldığımız bir alan…
Hangi katmanda yaşadığınızı söyleyebilir misiniz samimiyetle kendinize? Çünkü ancak var olan neyse onu kabul ettiğimiz zaman, onunla tanıştığmız zaman dönüşüm başlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder