Neden yoga yaptığımın cevabı her gün değişebilir. Bugün bu soruya cevabım şöyle bir şey:
Yoga tatil sabahlarının dinginliğini taşıyor bedenime. İçimden kuşlar havalanıyor, öylesi bir hafiflik... Nefesimde Akdeniz rüzgarının yumuşaklığını, çam ormanlarının kokusunu hissediyorum; iklimin tenimi yumuşatması gibi...
Bir çilek, bir ağaç ya da bir elma nasıl var oluştan gelen bir güzelliğe sahipse ve başka hiçbir şeye dönüşmesi gerekmiyorsa, onu görüyorum kendimde. Gerçek güzelliğimi; hiçbir şeye dönüşmesi gerekmeyeni, olduğu haliyle en mükemmel olanı...
Nefesin aydınlattıığı bir ışıkla bakıyorum kendime ve her hücremi seviyorum: Parmaklarımı, kollarımı seviyorum; hem de beni tanımlamadığını bilerek; ruha sahip bir beden değil, bedene sahip bir ruh olarak. Özümde bir sazın, bir çimenin yeşilinde gizli hayatın özü var. Bu engin hayat bilgisi zihnimin sınırlarını aşıyor. Bedenin bilgeliğine teslim olmak böyle bir şey işte. Bir çiçek biliyorsa ne zaman açacağını, bir bebek biliyorsa ne zaman doğacağını, bedenim de kelimelere ihtiyaç duymadan biliyor hayatın özünde saklı olanı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder