sergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2017 Pazartesi

KOZMİK SENFONİ

Bu hafta sonumu sergilere ayırdım. Benim için sanat, ötede olanla bağ kurma araçlarından biri. Varlıkları, olayları ve hayatı anlamaya dönük ince bakış ve gerçeği arayış hali; yani kimi zaman matematiksel oranla ve ölçülü olanla, kimi zaman ilahi akılla açıklanan sanat, beni her zaman daha yüksek bir bilinç haline taşıyor.  (Aslında bilim ve özellikle matematik için de aynı şeyi söyleyebilirim. Sonsuzluk Teorisi filmini izleyenler, neden böyle ifade ettiğimi anlamaya daha yakın olmalılar.) Bir sanatçının eserini yaratırken ona ruhunun derinliklerinden yol gösteren bilinç hali, belki de yoga ile yaklaştığımız yere yakın sularda seyrediyor.

Cumartesi günü gördüğüm ve burada sözünü etmek istediğim, Başak Çoraklı’nın KOZMİK SENFONİ isimli sergisi; çünkü buradaki çalışmalarda kozmik döngü farklı bir boyutta ifade buluyor. Güneş, ay ve gezegenler; renklerle, çakralarla ve seslerle bir dans içinde. Her şey birbirini tamamlıyor ve aslında aynı şarkıyı söylüyor sanki. Sayıca çok fazla sayıda eser yok, ama sergide yer alan tüm çini ve seramikler, büyük desenler ve dijital baskılar başka türlü dile getirdiğimiz bilinç halinin bir başka yansıması gibi. Tam da bu sebepten 24Aralık’a kadar MSGSÜ Tophane-i Amire’ye uğrayın derim ve sanatçının, evrenin tohum sesi OM’u bir başka düzlemde açıklarcasına kelimelere döktüğü metni ile davetimi tamamlamak isterim:

“Başlangıçta her şey karanlıktı…

Kesif, koyu bir karanlık, şekilsiz bir boşluk ve görkemli bir sessizlik vardı.

O görkemli sessizliğin içinde dönen dev orkestra kozmik senfoninin ilk notasını titreştirdiğinde zamanın ruhu harekete geçti ve evrenin kalbi tıpkı bir metronom gibi atarak boşluğun içinde genişlemeye başladı. Genişledikçe gökkubbenin ışıkları yandı; titreşimlerin, renklerin, notaların ve gezegenlerin birbiri içinde devindiği eşsiz dans.


Ve böylece başladı”  Yrd. Doç Başak Çoraklı Aralık 2017



25 Mart 2014 Salı

Body Worlds

Amsterdam'dan bir ipucu daha... Daha önce Türkiye'de de sergilenen ve kaçırdığım için üzüldüğüm "Body Worlds" sergisi, Amsterdam'ın işlek cadddesi Damrak'ta karşıma çıktı. Henüz açılalı 3 gün olmuş, onun için duymamıştım ama bu kalıcı bir sergi; şehrin yeni bir müzesi gibi.

İnsan bedenini kadavralar üzerinden tüm ayrıntılarıyla gösteren Body Worlds, "Mutluluk projesi" adı altında bedenimizle olan ilişkimizin mutlulukla nasıl bağlantılı olduğunu anlatıyor ve daha olumlu düşünmek, hareket etmek, başka insanlarla daha çok zaman geçirmek neden önemli, bunu çeşitli istatistiklerle sergiliyor. "Daha iyi bir iş, daha bir eş, daha çok para" gibi arayışların mutluluk üzerindeki payı sadece %10 civarındaymış. Yani mutlu olmak daha çok bir karar meselesi.

Sergi, canlı bir anatomi dersi gibi. Bütün kas, kemik yapıları, bağ dokular, iç organlar... İnsan bedenini detaylarıyla inceleyebiliyorsunuz. Ve çok net olarak anlaşılan bir şey var ki o da İNSAN BEDENİNİN HAREKET ETMEK İÇİN TASARLANMIŞ olduğu.


Yani YOGA'ya devam! — Amsterdam'da.