16 Mayıs 2021 Pazar

MİNERVA AKADEMİ NÖROFELSEFE PSİKOLOJİ SEMPOZYUMU İKİNCİ KONUĞU DR. ELİF MUTLU İLE BAĞIMLILIKLAR

Minerva Akademi ‘nin düzenlediği Nörofelsefe Psikoloji Sempozyumu’nun ikinci konuğu bağımlılık konusunda çalışan Fransız Lape Hastanesi'nden psikiyatrist Dr. Elif Mutlu oldu. Bağımlılıklar nasıl gelişir? Genetik ve kültürel gelişmelerin bağımlılıklarımız üzerinde nasıl bir etkisi var? Bağımlılıkla nasıl baş edilir? 16 Mayıs akşamı Zoom üzerinden gerçekleşen sohbette, ilişkilerden politikaya uzanan bağımlılık gibi geniş bir konuyu irdeledik; iki saate sığdırmak zor olsa da satır başlarını ve not alabildiğim detayları burada paylaşmak isterim:

★ Merkezi sinr sistemini etkileyen maddeleri neden kullanıyoruz? Genetik boyutu, gelişim süreci (yetiştirilme tarzı), doğal çevrenin etkisi nedir?

★ Bağımlılık, bize iyi gelmemesine rağmen içinden çıkamadığımız şey diyebiliriz. İnsanlar çoğunlukla kendi bağımlılıklarının farkında olmuyorlar.

★ Bağımlılık, doğal seleksiyon ile ilgili bir bedel. Evrimsel süreç neticesinde sahip olduğumuz donanım ve anatomik mimarimiz bu maddelere cevap verebilecek nitelikte. Biz de maddelerden meydana geliyoruz. Vücudumuzda sigara, alkol içmemiz için özelleşmiş yapılar yok, ama aslında kafein, nikotin gibi bizde değişiklik yaratan tüm maddeler, vücudumuzdaki bir maddeyi tekrar ederek çalışıyorlar. Bizi bağımlı yapan maddeler, bu mekanizmalara kısa devre yaptırıyor. Bu maddeler, pusula yanına konmuş mıknatıs etkisi yaratıyor ve bu da davranış bozukluğuna yol açıyor.

★ Dopamin, seratonin, oktopamin  gibi beyindeki nörotransmitterler, yani korku, heyecan, mutluluk gibi duygulara araçlık eden protein yapıdaki bu maddeler, Homo Sapiens’ten bile daha eskiler. Bunların arkaik öncü formları başka canlılarda da var, hatta arılarda bile var. Beyin mimarisi öyle eski ki tarım devrimini, endüstri devrimini, dijital devrimi yaptık ama nörotransmitterlerimiz 100.000 yıldan daha yaşlı. Genetik evrimimiz yavaş ve yapımız modern hayata uyumlu değil.

★ Keyif ya da acı verici olarak sınıflandırabileceğimiz emosyonlar ne işe yarıyor? Tepkilerimiz ayarlamamıza yarıyorlar. Sonuç kaçınma davranışı bile olsa davranışımızı etkiliyorlar. Haz verici ise fırsatlara ve tatmin yaşamaya yönlendiriyor. İlişkilere, kaynaklara, statüye, bedensel bütünlüğe tehdit varsa acı verici emosyonlar ortaya çıkarak tehdit ve kayıplardan koruyor. Asıl önemlisi de bunların doğal seleksiyon açısından önemi olması. Yani biz iyi hissetmeyebiliriz, ama doğa için doğru olan bu. Yani doğanın mutluluğumuzla bir işi yok, bireyi değil türü koruyor, türün devamlılığını önemsiyor. Elif Mutlu’ya göre bağımlılık medeniyetin hastalığıdır ve şifası da yoktur.

★ Yemek, beğenilme, dostluk, statü gibi HAZ verenler; korku, suçluluk, utanç, öfke, kıskançlık gibi ACI verenler renk skalası gibi bir yelpazeye yerleşiyor. Bedenimizde bizi hazzın aşıırılığından koruyan bir mekanizma yok. Doğa, coşku ve neşemizi sınırlamıyor.

★ Eroin bağımlıları için ruhsal acı, anne kucağından yere düşmek gibi, kopmak gibi çok derin bir acı. Bırakamamaları fiziselden çok bu ruhsal yoksunlukla ilişkili.

★ Alışveriş, şekerli yiyecekler ya da video oyunları. Tüm bağımlılıklarda olmayan faydaya karşı vücudumuz sinyal üretiyor.

★ Bizi aşırı zevkten koruyan hiçbir sistemimiz yok.

★ Deneylerle anlaşıldı ki hoşlanma ve isteme farkı, bağımlılığı anlamak konusunda yardımcı. Hoşlandığın içn yapmak ile yapmak zorunda olduğun için yapmaya geçiş çok belirsiz. Hoşlanmamamıza rağmen istediğimizi fark etmek ise önemli bir ara mekanizma.  

★ Elif Hoca, “ben kafada bitirdim” ya da “iradem çok kuvvetli” diyenlere gülümseyerek bakarız diyor. Dediğine göre bağımlılık bitmez çünkü zaten kafada oluyor. İradeye gelirsek, o da çok kırılgan bir yakıt ve tek sıkımlık bir kurşun. İrade silahıyla insanın kendini değiştirebilmesi çok zor. İstekle başa çıkmak, hayır deme becerisini geliştirmek, ilaçlar, davranışsal tekniklerle gerekiyor.

★ Bazen alkolü bırakıp hacca gitmek gibi derin anlam değişikliğine gider kişiler. (Elif Hoca'nın verdiği bu örnek ile aklıma uyuşturucu kullanımını Kundalini Yoga ile bırakan meşhur bir eğitmen geliyor. Bu deneyimi yeni bir anlam dünyası inşası olarak düşünmemiştim daha önce.)

★ Dürtüleri ertelemek, hazzı ertelemek öğrenilebilir. Kısa vadeli çıkarları reddetme becerisi yaşla gelişir ve eğitimle ilgilidir.

★ Bağımlı olduktan sonra hayatınız aşınır. Eskiden sahip olduğunuz bazı kapasiteleri kaybedersiniz. Hücre düzeyinde de değişiklik olur.

★ Meditasyon, mindfullness, nefes çalışmaları ve konsantrasyon egzersizleri beyindeki hacimleri değiştiriyor. Travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlarda bu çalışmalardan faydalanılıyor.

★ Değişmeye hazır olmayan birini değiştiremeyiz ve buna haddimiz de yoktur.

Elif Mutlu'dan öğrenmeye doyamadık. Bitirmeden önce son cümlenin altını çizmek istiyorum, çünkü yoga camiasında sıklıkla istenmeden tavsiye veren uzmanlar görüyorum. İtiraf etmem gerekirse bazen kendimde de bunu fark ediyorum ve bunun bir sınır ihlali olduğunu kendime hatırlatıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder