Bugün KÜÇÜK PRENS’in en sevdiğim paragrafını paylaşmak istiyorum, çünkü yoga tam olarak aynı yerine dokunuyor kalbimin; hesapsız, kitapsızca salt var oluşun değerini hatırlatarak…
“… Yetişkinler sayılardan hoşlanırlar. Onlara yeni bir dostunuzdan söz ederseniz, hiçbir zaman en önemli şeyleri sormazlar size. Hiç ‘sesi nasıl? Hangi oyunları sever, kelebek koleksiyonu yapar mı?’ demezler. Şöyle sorarlar: ‘Kaç yaşında? Kaç tane kardeşi var? Kaç kilo geliyor? Babası kaç para kazanıyor?’ Bundan sonra onu tanıdıklarını sanırlar. Siz yetişkin kişilere: ‘Pembe tuğladan yapılmış bir güzel ev gördüm, pencerelerinde sardunyalar, damının üstünde güvercinler vardı…’ derseniz, kafalarında bu evi canlandıramazlar bir türlü. İlle onlara ‘Yüz bin lira değerinde bir ev gördüm’ demek gerekir. O zaman haykırırlar: ‘Aman ne güzel!”
Yoga yaşınıza, boyunuza, kilonuza bakmıyor; 'kaç' ile başlayan sorular sormuyor, sadece nefesinizle ilgileniyor. Çünkü nefesimiz ne kadar özgürse, biz o kadar özgürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder