Yediburunlar Lighthouse - Fethiye Ürün Kurtiç Eşliğinde Yoga ile Yenilenme Kampı, Eylül 2014 |
Bence buna bir açıklık getirmekte yarar var. Aslında beden içindeki her bir hücrenin gelişmeye ve büyümeye karşı bir ihtiyaçı vardır. Hepimizin sezgisel olarak büyümeye ve olgunlaşmaya karşı bir dürtüsü vardır.
İçimizde sınırlanmış ve bastırılmış hissettiğimiz zaman kendimizi mutsuz hissederiz. Her insanın içinde daha tam ve özgür olma isteği vardır.
Belki ne olduğumuzu ve kim olduğumuzu tam bilmiyoruz. Belki kendimizi içimizde bastırılmış, karmaşık, tatminsiz hissediyoruz. Ama bu hisler bizi daha tam olmamız için bir yola doğru sürükleyebilir. Buna nasıl cevap veriyoruz?
Kendi içimizde bir cevap bulabiliriz. Hayat bilinç, akıl, ve duyarlılığa bağlı. Bu akıldan faydalanmak için onun dilini öğrenmemiz ve anlamamız gerekiyor. Zeka ile direk bilinçli, metodolojik bir şekilde ilişkiye girmemiz gerekiyor. Yoganın anahtarı hissetmekte yatıyor. Hissetmek bizi zihne karşı koruyabilir. Zihin ile yakınlaşmamız gerekiyor. Ve hissetmek bu ilişkinin anahtarını ve özünü oluşturuyor.
Yoga yaparken hissetmek ile bir ilişki kuruyoruz. Amacı kim olduğumuz ve ne olduğumuz ile yakınlaşmak. Beden, zihin ve ruh bir bütünlük içindeler. Ve bu bütünlüğü deneyimlemek, keşfetmek, anlamak ve onurlandırmak yoga aracılığı ile mümkün olabiliyor. Bu bütünlük içinde ikilik kavramları yok olmaya başlıyor.
Hassasiyet ve duyarlılığı davet ediyoruz. Ve var olan bütünlüğümüze yeniden erişmeye başlıyoruz.
Beden an be an his üretiyor. Bir his hissettiğin zaman artık biliyorsun ki gerçek bir şey ile meşgulsün. Bu şey şimdide oluşuyor, bu şey şimdide burada mevcut. Yoganın beden ve zihin zekâsına erişmekten başka bir gündemi yok. Olan ne varsa yogayı gerçek kılıyor.
Çoğu zaman yüzümüze bir tebessüm ifadesi getiriyoruz. Gülümsememiz gerekmediği halde, bazen yalan söylemek için gülümsüyoruz. Sosyal olarak yalan söylemeye teşvik ediliyoruz. Dürüst olmamaya alışkanlık olarak şartlandırılıyoruz. Duyarlı ve dürüst müyüz araştırmasına yoga aracılığı ile girmeye başlıyoruz. Araştırma içinde doğal olarak daha dürüst olmaya başlayacağız. Hayatın özünde yatan dürüstlük.
Bedenimize bedenimizi onurlandırarak yaklaşmamız gerekiyor.
Bedenimiz, hayatımızın bir ifadesi ve aynası. Ve hareket etmeye programlanmış. Hareket eylemin temelini oluşturuyor. Sabitlik hareketsizlik demek değildir. Hayat ölüm demek değildir. Hayat ölüm üzerine inşa olmuştur o başka. Sabitlik öldüğün zaman gerçekleşir. Hareket sabitliğe açılan bir kapı aralığı, bir giriş. Hareket vasıtası ile hisler üretiyoruz ve hareket sayesinde hislerimiz ile samimileşiyoruz. Bedenin zekasını onurlandırdıkça aslında hayatı onurlandırıyoruz. Sabitlik sessizliktir. Ve yoga yaptıkça olan ne varsa daha rahat olmaya başlıyoruz. Ve böylece daha özgür ve tam bireyler olmaya başlıyoruz."
NOT: Bu metni aldığımız eğitim esnasında Mey Elbi paylaşmıştı. Üzerinde çevirmenin ismi yazmadığı için ben de paylaşamıyorum maalesef, ama emeğine saygımı buradan iletmek istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder