30 Haziran 2014 Pazartesi

Yeşil smoothie

Haftaya zinde bir başlangıç için kahveye daha 'yeşil' bir alternatif': Yeşil smoothie 

Katı meyve sıkacağı ile koyu yeşil yapraklı bitkilerin (ben bugün pazı, ıspanak, semiz otu ve maydonoz ile yaptım) suyunu sıkın. Kabuğu soyulmuş 1/2 limon (sadece organik ise kabuğuyla atın, yoksa kabuk kısmında kimyasallar olabilir), bir parça taze zencefil, 1 adet muz, 1/2 bardak su ve istediğiniz meyveler... 

Vücudunuza harika renklerdeki besinlerle iyi baktığınız bir hafta olsun. Yaz mevsimi bunun için olağanüstü seçeneklerle dolu.

İyi haftalar!

27 Haziran 2014 Cuma

OM mantrası ve benim için anlamı

Neden OM mantrasını söylüyoruz ve bu ne anlama geliyor? En bilinen, klasik cevabı vermek gerekirse ‘evrenin sesi olduğu için’ diyebiliriz, eski yoga metinlerine uzanarak biraz daha araştırma yoluna gidersek M.Ö. 800-500 yıllarında yazılan Mandukya Upanishad’a bakmamız gerekir.

Metnin ilk paragrafında bu ses ve sembolün arkasında kavramlar şöyle açıklanıyor:“OM hecesi mutlak varlıktır, tüm evrendir. OM, bugüne kadar var olmuş olan, şu anda var olan ve gelecekte var olacak olan her şeydir. Ve OM aynı zamanda geçmişin, bugünün ve geleceğin ötesine geçen her şeydir."

Peki benim için ne ifade ediyor ya da nasıl hislerle buluşuyorum bu mantrayı söylerken derseniz, belki şöyle dökebilirim kelimelere:

Sayılardan ve hesaplardan uzak, matematiğe dökülmemiş bir boşluk. Boşlukta sayı olur mu? Hayır. Sen olur mu, ben olur mu? Olmaz. Eksi artı? Peki ya iyi kötü? Yok. Yargı yok, düşünce yok. Sınırlar yok. Var olmak da yok, yok olmak da... Çünkü o hep olan, hep de olacak olan, hep parçası olduğum bir yer, bir an, bir zaman. Hiçbir kalıba girmeye çalışmadan, her ne isem o olarak var olabildiğim bir gerçeklik. OM bunu hatırlamak demek benim için. OM.


26 Haziran 2014 Perşembe

24 Haziran 2014 Salı

Bir başka 'yoga talk' akşamı


Zeynep Birinci'yi bilen bilir, bilmeyen de bir an önce tanısa iyi olur, çünkü hem yoga dersleri enfes, hem de kelimenin tam anlamıyla nevi şahsına münhasır bir insan. 

Zeynep yarın için yine güzel bir organizasyon yapmış, YARIN (25 Haziran Çarşamba) YogaŞala Maslak Stüdyosu'nda 18.30'da başlayan her seviyeye uygun Vinyasa dersi herkese açık, ücretsiz olacak ve sonrasında Ken the Rolfer'ı misafir edecek.

Detaylar için Zeynep'in gönderdiği maili noktasına virgülüne dokunmadan burada paylaşıyorum, böylece kelimeleri aracılığıyla Zeynep'i biraz tanımış olursunuz diye düşünüyorum:

---------------------------------------

25 Haziran 2014 Çarşamba 20.00'de Maslak Stüdyomuzda Ken the Rolfer misafirimiz olacak ve bizimle yoga hakkındaki deneyimlerini paylaşacak. Ne anlatacak diye sormayın. Ben sordum, "just yoga talk" dedi komutan! Yani bana da sürpriz.

Ken'i bilenler bilir; kendisi deneyimli bi yoga hocası, rolfing terapisti ve anatomisttir. Üstelik bizzat Pattabhi Jois'un (Çok mühim bi üstat, Aştanga Yoganın babası.) evinde kalmış, öğrencisi olmuştur. Daha geçen yaz yogaya başladığına şahit olduğum bi takım tıfılların düzenli olarak Ken'in Mysore seanslarına gire gire metamorfoz geçirdiklerine şahit oldum. Söylenti o ki, anneleri "Naaptınız benim çocuğuma, bu atletik tip de kim?" diye meraklanırken, karıları "Kocamın sizde çalışan Udiyana Banda adlı bi zilliyle ilişkisi varmış, yakalarsam saçını başını yolucam onun." diye resepsiyonistlerimizi arıyormuş. Bu sayede iç çeke çeke resepsiyondaki bütün arkadaşlarımız ujjhayi nefesin üstadı oldu.

Bi süreliğine Maslak'taki Çarşamba seanslarına ara verdim. Ancak bu akşam Ozan'ın 18.30 Vinyasa seansını yedekleyeceğim. Biliyorsunuz, bu tür parti, yoga talk akşamlarından ücret almıyorum. Patron da (Tabii ki de Seyda!) acayip bi jest yaptı, bu seans herkese açık olsun dedi. Maslak'ta o akşam vereceğim Vinyasa seansı herkese ücretsiz. Yani paketiniz bittiyse dert değil, yine de gelin. 10'luk paket aldıysanız da gelin, paketinizden düşmeyecek. Üstelik arkadaş getirmek de serbest!

1. Ken ile muhabbetten sonra mekanda takılıp pizza yiyeceğiz. Nasıl olsa yemem diye düşünmeyin, o saatte ve pratik üstüne bayıla bayıla yeniyor. Ben kaç kez yemin bozdum! Sipariş için resepsiyondaki güler yüzlü Aysel'imize 10'ar lira verirseniz o gerisini halleder.

2. İstediğiniz içeceği (alkollü ya da alkolsüz) beraberinizde getirebilirsiniz. Pizza ile birlikte meşrubat geliyor. Ama iki yudum şarap aslında yakışıyor.

3. Arabayla gelecekseniz otopark fişinizi resepsiyonda kaşeletin, baya indirim var. Gelgelelim metro da kolay, trafiksiz ve hızlı.

Sizi görmek güzel olacak. Açıkçası Maslak ahalisini özledim! Diğer şubelerden de bi sürü tipi aylardır görmüyorum; ara vermediniz, di mi :-/

Sevgiler.

zzzz

-----------------------------------

We would like to welcome you all, a Yoga Şala member or not, to our event in Maslak Studio ( http://www.yogasala.com/map/map4 ) on Wednesday, June the 25th, 2014, at 20.00. On this special occasion Ken the Rolfer will be our guest and share with us his wide experience about yoga. Don't ask me what he will be talking about. I asked him, "just yoga talk" said the commander! So it will be a surprise for everybody, including myself.

If you know Ken, then you know that he is an experienced yoga teacher, a fine rolfing therapist and a good anatomist. Furthermore he was a student of Pattabhi Jois (Very important yoga master, the father of Astanga Yoga) and shared his house during his visit of India. I know quite a few guys who went through a metamorphosis thanks to Ken's Mysore sessions. It is known that their mothers mumble "What happened to my boy, who is this athletic guy?" and their wives call Yoga Şala receptions saying "I know that my husband has an affair with a gal called Uddhiyana Bandha who works in your studio and if I ever lay my hands on her..." No wonder sighing in and out, all our receptionists have become a specialist of ujjhayi pranayama!

The same evening I will be substituting Ozan's 18.30 Vinyasa Yoga session. You know that I donate my earnings of such yoga talk and party events. Guess what, the boss (Seyda of course!) decided that this session will be open to everybody, Yoşa Şala member or not. And your friends are welcome, too.

1. After Ken's yoga talk we will snack pizza. So please give 10 TL to our ever smiling receptionist Aysel so that she orders some. Don't assume that you won't eat any. At such late hour and after the practice you will want to eat. I know that I do.

2. You can bring any drink that you want. The pizza delivery guy brings soft drink, but a sip of wine feels good with pizza.

3. If you come with car don't forget to ask Aysel to stamp your parking bill, Yoga Şala guests have a great discount. But taking the subway is so much quicker.

It will be great to see you. I miss Maslak folks. Also I haven't met many people from other studios lately, you haven't stopped doing yoga, have you :-/

Much love.

21 Haziran 2014 Cumartesi

21 Haziran Gün Dönümü

Yılın en uzun günü, Times Meydanı'nda kutlanıyor. Parçası olmaya var mısınız?

Herkes bir dağın tepesinde huzur bulabilir, peki ya New York’ta, Times Meydanı'nda bu mümkün olabilir mi? Yoga ile belki… 

Yılın en uzun günü 21 Haziran’ı kutlamak için gerçekleştirilen ücretsiz yoga dersleri Times Meydanı'nda bu sabah 5:30 (Türkiye saatiyle 14:30)’da güneşin doğuşuyla başladı ve güneş batana kadar devam edecek. Gün dönümü etkinliklerini hemen www.TimesSquareNYC.org ve www.MyYogaOnline.com adreslerinden canlı olarak izleyebilir ve her nerede olursanız olun bu ücretsiz derslerin bir parçası olabilirsiniz! Şu anda ABD’de saatin 13:30 olduğunu düşünürsek, hala 8 saatimiz var… Bir sonraki ders yaklaşık 20 dakika sonra başlıyor. Herkes mat başına!

16 Haziran 2014 Pazartesi

21 Haziran'da siz hangi parkta yoga yapıyorsunuz?


Yoga Eğitmenleri Derneği, Yoga Vakfı ve Anadolu Yoga Derneği olarak 21 Haziran'da hem yazın gelişini, hem de Uluslararası Yoga Günü'nü birlikte kutluyoruz.

21 Haziran Cumartesi günü Türkiye'nin farklı parklarında saat 07:30'ta birlikte yoga yapıyoruz.





Etkinlik yerleri ve saatleri 

Hariom: 07.30 Kalamış Parkı,

Marga: 07.30 Bostancı, 

Om Yoga: 07.30 Maçka parkı

Kanan Can: 07:30 Moda 

Ece Dilek Yıldırım: 07:30 Yıldız Parkı 

Haydi, yılın en uzun gününü birlikte kutlayalım!

Etkinlik tamamen ücretsiz olup, herkese açıktır.

Lütfen matlarınızı yanınızda getirmeyi unutmayın!

Etkinliğin facebook sayfası: 
https://www.facebook.com/events/668548093216061/?ref_newsfeed_story_type=regular

iyi ki yoga var!



Kendimizle kurduğumuz iyi ilişkiler, evrenin geri kalanıyla iyi ilişkiler kurmamızı sağlıyor. Onun için diyorum ki, iyi ki hayatımızda yoga var! Siz ne dersiniz?

12 Haziran 2014 Perşembe

her yerde yoga


Artık Türkiye'nin de HD kalitesinde yayın yapan, yeni bir online yoga merkezi var: yogaUNI. Bu internet sitesine kayıt olarak evinizde, ya da tatile gittiğinizde, istediğiniz yerde, istediğiniz saatte pratiğinize devam edebilirsiniz. Ashtanga, vinyasa, yin, restoratif yoga, yoga terapi… Canınız o gün hangisini istiyorsa. 


Uzman listesi harika: Eğitmenlik stilimde parmak izleri olan sevgili Hocam Mey Elbi, ilk eğitimimi aldığım Alexis Gulliver, çocuk yogası eğitimi aldığım ve sadece sesini duyduğumda bile dinginleştiğim Neslihan İskit ve hepsini ayrı ayrı önermekte bir an bile tereddüt etmeyeceğim arkadaşlarım. Haydi! http://yogauni.com/

Bu girişimin kurucuları olan Nesteren ve Alexis YogaUni'yi şöyle anlatıyor:

YogaUni'yi kurmaya karar verdiğimizde, aklımızda sağlıklı yaşam'ın herkes için erişilebilir olmasi gerekliliği vardı. Hayatımızın çeşitli dönemlerinde, bir değişiklik yapıp yeni bir yön çizmeye niyet ederiz, ama günlük koşuşturmacalar ve alışkanlıklar bu değişikliği kalıcı kılmayı engeller. YogaUni'yi kullanması kolay, ve sizleri daha doyurucu bir yaşama doğru attığınız adımlarda destekleyecek şekilde oluşturmayı hedefledik. Herkesin, yaşı, mevcut sağlık durumu ya da iş hayatı ne olursa olsun, istedikleri anda, bulundukları yerde ve ihtiyaç duydukları kapsamda Yoga, Pilates ve Fitness çalışmalarını içeren geniş yelpazede bir site'ye sahip olmalarını istedik. Diyet ve egzersiz ile nasıl daha bilinçli bir yaşama ulaşılabileceği konusunda bir bilgi kaynağı olmanın yanında, gittikçe mobilize olan dünyada, herkesin kendi hız ve seviyesinde egzersiz yapabileceği, pratiğini uygulayabileceği bir ortam oluşturmayı hedefledik. Kendilerini, hem ailenin bir parçası gibi hissederken, hem de fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına uygun çalışmaları seçme imkanı sağlamaya çalıştık.

YogaUni ismi bizim için çok özel. Bu isme ulaşmak uzun zaman aldıysa da, kapsamı ve bizler için önemli olan ideallere dair farklı göndermeleri bu ismi bizim için mükemmel kıldı.

YogaUni, Yoga ve İngilizce'deki Unity kelimelerinin birleşimidir. Uyumlu, bütünleştirici ve birleştiricidir. Zihin ve bedenlerimizdeki zıt güçlerin birliği ve uyumu arayışı ve çalışmasıdır.

YogaUni, Yoga ve Universal kelimelerinin birleşimidir. Evrensel ve kucaklayıcıdır. Heryer'de bulunur, herkes içindir ve her şeyi içerir.

YogaUni, Yoga ve Community kelimelerinin birleşimidir. Birliktelik ve cemiyet'tir. Benzer tarzları, yaşam görüşlerini paylaşan bireylerin, kendi ihtiyaçlarına uygun egzersiz, uzman veya stil seçtiği bir ortamdır, yaşamlarını en doyurucu şekilde yaşamak isteyenlerin oluşturduğu her geçen gün genişleyen bir topluluktur.

Son olarak, YogaUni'de, kurumsal yaşamın içinde tam zamanlı yer alan, çalışan kişiler ile onların kendilerinden başkalarının ihtiyaçları ile yüklü programlarına duyduğumuz empati ile, onlara, kendileri ile olan ilişkilerini kuvvetlendirebilecekleri bir fırsat sunmak istedik. Biraz yoga ve sağlıklı yaşam egzersizi ile herkesin daha doyurucu ve daha mutlu bir hayat süreceğine inanıyoruz.

8 Haziran 2014 Pazar

mind body festival

Bu yıl 6-7-8 Haziran'da gerçekleştirilen festival, harika eğitmenlerle tanıştırdı beni… Minnettarım! Bir kez daha yoganın aslında gözle görülemez bir çalışma olduğunu hatırladım. 

Cumartesi günü katıldığım ilk derste Todd Tesen, matları bir kenara koyarak bizi grup halinde çalıştırdı. Birbirimizle sözsüz iletişime geçerek hikayeler yarattığımız ve bana yıllar önce katıldığım çağdaş dans çalışmlarını anımsatan 1,5 saatin ardından ters duruşlar çalıştık.    

Ardından Michael Stewart ile harika bir ders... Mantralar ve mudralarla zenginleştirilmiş akış içinde çakra kanalı boyunca yukarı doğru çıkarken, koshalarımızda derine doğru iniyorduk. Yoluma çıktığı için minnettarım, umarım yeniden Michael ile çalışma imkanı bulurum. O acelecilikten uzak, sakin ama kuvvetli akış içinde, yoganın içsel pratiğinin zihin üzerindeki etkisini daha derinden hissettim.  

Bu sabah, yani festivalin son günü 9:00'da alandaydım. Todd'la bandha'lar üzerine yoğunlaştık. Onunla bandha çalışma fırsatınız olursa, lütfen kaçırmayın. Uddiyana bandha'yı asanalara entegre ederek tüm sırt bölgesinde nefesi hissetmek ve bedeni uzatmak konusunda günlük pratiğime aktarabileceğim harika bir deneyimle ayrıldım oradan. 

Ve Douglas Brooks semineri… Tantra, Patanjali, mantra, svadhyaya, mitler, gerçek, hayatın mesajı ve daha bir çok kavram içinde dolaştık. Sanırım o konuşmadan çıkarıp yanımda getirdiğim en önemli ders şu: Cahillik tehlikelidir, ama ondan çok daha tehlikeli olan şey, bir şeyden çok emin olmaktır. (What's more dangerous than ignorance? Certainty). Sorgulamaya daha etkili bir davet olabilir mi? 

Bugün güneşin açmasıyla birlikte alana gerçekten festival ruhu geldi. Poi çevirenler mi ararsınız, dans edenler mi… YogaUni, Juico, YogaJournal… Herkes oradaydı. Bugün bir de Ceres'ten Melis bana harika bir refleksoloji masajı yaptı ki, sormayın gitsin! 

Hafta sonundan bazı kareler: 


Yoga Journal standında yüz yogası




YogaUni


Douglas Brooks semineri, 8 Haziran 2014








5 Haziran 2014 Perşembe

Cyndi Lee 'Selfie'leri

Bir anlamda yoga dünyasını da ele geçiren selfie virüsüne karşı, ünlü yoga eğitmeni Cyndi Lee, 60 yaşında bir kadın olarak her gün yoga yaparken selfie çekeceği bir proje başlattı. Bu pozlar kusursuz görünen bedenlerin tersine son derece samimi ve olduğu gibi… Bize bedenin her haliyle mükemmel olduğunu, belirli kalıplara girmek zorunda olmadığını hatırlatan bu harika eğitmen, binlerce kilometre öteden bile böylesi basit bir fikirle ilham verebiliyor. İşte dün ve bugün çekilen “selfie” leri… 

Yazının tamamı için: http://cyndilee.com/selfie-at-sixty-a-30-day-practice/