25 Aralık 2017 Pazartesi

Kendi Yoga Pratiğini Geliştirmek

Kendi kendinize yapabileceğiniz kısa yoga dersleri için Hart Lazer’dan öğrendiğim basit bir reçeteyi paylaşmak istiyorum bugün. Diyelim ki o gün derse gitmeye vaktiniz yok; ya da bir başka sebeple evde kendi kendinize pratik yapmak istiyorsunuz ve sadece 15-20 dakikanız var; ya da evde pratik yapma aşamasına geçmek istiyor ve buna kısa denemelerle başlamak istiyorsunuz. Bir bakalım neler yapabilirsiniz (her maddede belirtmiyorum ama ‘savasana’ların en az 5 dakika olması önerilir):

15 dakika güneşe selam serileri + savasana
En sevdiğiniz yoga pozu + en nefret ettiğiniz yoga pozu + savasana
Sirsasana + sarvangasana + halasana + setu bandha sarvangasana+ viparita karani
4- 5 ayakta duruş + sarvangasana + savasana

Yukarıdaki 15-20 dakikalık çalışmalarla başlayarak yavaş yavaş kendi pratiğinizi geliştirebilir ve zamanla kendi başınıza, kafanız karışmadan daha uzun yoga dersleri yapmaya başlayabilirsiniz. Böylece pratiğiniz tatile ve gittiğiniz her yere sizinle gelir; kendi kendinizin hocası olur, kendi ihtiyaçlarınıza göre ilerlersiniz. Tüm deneyimlerinizi tuttuğunuz bir günlüğünüz de olursa, ne ala! 

Hart Lazer’ın kendi pratiğini geliştirmek üzerine kaleme aldığı şu yazı, eminim herkese yol gösterecektir: http://yogasala.com/blog/kendi-yoga-pratigini-gelistirmek

Yeri gelmişken paylaşayım; daha uzun pratiklere geçtiğinizde ise ister öne eğilme, ister geriye eğilme, ister ters duruş odaklı bir ders olsun, her pratiğe Iyengar'ın tavsiyesi şu 6 duruşu eklemeyi bir alışkanlık haline getirin ve hem fiziksel hem de enerji boyutunda etkisini gösterebilmesi için, her pozda 5 dakika kadar kalın: 

Sirsasana (Başüstü Duruş; tabii özellikle de boyun bölgesinde bunu uygulamaya engel bir durumunuz yoksa)
Salamba Sarvangasana (omuz duruşu – destekli yapmanız önerilir) 
Halasana (saban duruşu)
Setu Bandha Sarvangasana (yarım köprü duruşu – destekli de olabilir)
Viparita Karani ( Destekli Ters Duruş ) 
Savasana ( Ceset Duruşu )



18 Aralık 2017 Pazartesi

KOZMİK SENFONİ

Bu hafta sonumu sergilere ayırdım. Benim için sanat, ötede olanla bağ kurma araçlarından biri. Varlıkları, olayları ve hayatı anlamaya dönük ince bakış ve gerçeği arayış hali; yani kimi zaman matematiksel oranla ve ölçülü olanla, kimi zaman ilahi akılla açıklanan sanat, beni her zaman daha yüksek bir bilinç haline taşıyor.  (Aslında bilim ve özellikle matematik için de aynı şeyi söyleyebilirim. Sonsuzluk Teorisi filmini izleyenler, neden böyle ifade ettiğimi anlamaya daha yakın olmalılar.) Bir sanatçının eserini yaratırken ona ruhunun derinliklerinden yol gösteren bilinç hali, belki de yoga ile yaklaştığımız yere yakın sularda seyrediyor.

Cumartesi günü gördüğüm ve burada sözünü etmek istediğim, Başak Çoraklı’nın KOZMİK SENFONİ isimli sergisi; çünkü buradaki çalışmalarda kozmik döngü farklı bir boyutta ifade buluyor. Güneş, ay ve gezegenler; renklerle, çakralarla ve seslerle bir dans içinde. Her şey birbirini tamamlıyor ve aslında aynı şarkıyı söylüyor sanki. Sayıca çok fazla sayıda eser yok, ama sergide yer alan tüm çini ve seramikler, büyük desenler ve dijital baskılar başka türlü dile getirdiğimiz bilinç halinin bir başka yansıması gibi. Tam da bu sebepten 24Aralık’a kadar MSGSÜ Tophane-i Amire’ye uğrayın derim ve sanatçının, evrenin tohum sesi OM’u bir başka düzlemde açıklarcasına kelimelere döktüğü metni ile davetimi tamamlamak isterim:

“Başlangıçta her şey karanlıktı…

Kesif, koyu bir karanlık, şekilsiz bir boşluk ve görkemli bir sessizlik vardı.

O görkemli sessizliğin içinde dönen dev orkestra kozmik senfoninin ilk notasını titreştirdiğinde zamanın ruhu harekete geçti ve evrenin kalbi tıpkı bir metronom gibi atarak boşluğun içinde genişlemeye başladı. Genişledikçe gökkubbenin ışıkları yandı; titreşimlerin, renklerin, notaların ve gezegenlerin birbiri içinde devindiği eşsiz dans.


Ve böylece başladı”  Yrd. Doç Başak Çoraklı Aralık 2017



11 Aralık 2017 Pazartesi

Yeni Program

Uzun bir aranın ardından, derslere geri döndüm. Artık her perşembe saat 17:00-18:00 arası üniversiteli yoga ile YogaŞala Nişantaşı'ndayım. (Katılmak için üniversiteli olmanız gerekmiyor, sadece öğrenci kartı gösterenler için avantajlı bir katılım imkanı sunuluyor.)

Sonra bu hafta 12 Aralık Salı akşamı, 19:30-20:50 arası YogaŞala Etiler'de kundalini yoga ve meditasyon dersini veriyor olacağım. Benimle kundalini yogayı denemek isteyenler vardı, bu davet onlara, çünkü bu ders sadece 1-2 hafta Nilay'ın yerine bende. 12 Aralık'ta yapacağımız set, derin meditasyona başlamak isteyenler için harika. Kanı temizleyen, göğüs kafesini açarak nefes kapasitesini artıran, tiroid ve paratiroid salgıları üzerinde çalışan ve dolaşım sistemini stimule eden bir çalışmamız var. Hem kolay, hem de etkili. Gelin.

Yine 23 Aralık cumartesi 10:15-11:20 Vinyasa 1'e katılarak hafta sonuna içinizdeki aydınlık renklerle temasa geçerek başlayabilirsiniz. Tercih sizin. Lütfen tarihleri, yerleri not edin ve ister benimle ister bensiz, takvimlerinizde yogaya mutlaka yer açın.

Jigar Gor'dan Alıntı

“Yoga, ayak parmaklarına değmek değil; öne eğilirken öğrendiklerindir” jigar gor

(Daha güzel özetlenemezdi, teşekkürler #ashtangayogamontreal)