14 Aralık 2018 Cuma

Menisküs ve Yoga


Yogada diz ağrısı
“Menisküsüm var" cümlesini pek çok kere duyduysanız, siz de “menisküs”ü bir hastalık adı sanan çoğunluktan olabilirsiniz. Oysa menisküs, dizde yastık görevi gören bir yapıdır ve bu nedenle tabii ki herkeste menisküs vardır diyerek konuya bir girizgah yapalım. Dizde yer alan “C” şeklinde bu kıkırdak yapı, dize gelen baskıyı yastıklayarak amortisör görevi görür.

Menisküs ile ilgili bir sorun yaşadıysanız ya da ameliyat olduysanız, bunları zaten çoktan öğrenmiş olmalısınız. Bu yazıda daha çok “bu süreçte kaçınmanız gereken asanalar var mı?” konusuna değinmek istiyorum. Bu önerilerin yogada diz ağrısı çekenler için de faydalı olacağını düşünüyorum.

Bedeni dinlemek, yüklenmemek ve sabırlı olmak… Bunlar zaten yogada her durum için geçerli genel bir yaklaşım olmalı; ama diz özelinde konuya biraz daha yakından bakalım.

Konu diz olunca, sıçramalardan kaçınmak iyi bir fikir; özellikle de ashtanga pratiğiniz varsa… Dizde hassasiyet olan her durumda, yoga pratiğinizi dizi destekleyecek şekilde geliştirmeniz gerekir. Ayaktaki pozlar, diz çevresini kuvvetlendirmek için önerilir, ama tabii ki dizlerinize ekstra özen göstermelisiniz. Örneğin 2. savaşçıda ayağın dış kısmını iyice yere köklemediğiniz zaman dize yük binecektir. (Bu detaya sadece menisküs problem yaşayanların değil, dizi korumak adına herkesin dikkat etmesi gerekir.)

Tüm ayaktaki pozlarda ayak bileğini dizlerle hizalamaya dikkat edin. Özellikle alçak hamle (low lunge), yüksek hamle (high lunge) ve savaşçı pozlarında buna özen göstermelisiniz.

Genel bir bilgi olarak, yogada hiçbir pozun dizi açmayı hedeflemediğini söyleyebilirim, başka bir deyişle hiçbir asanada dizde baskı hissetmediğinizden emin olmalısınız. Kalçalar yeterince açık değilse ve zorlarsanız, bunun bedelini ödeyen daima dizler olacaktır. Bu nedenle, menisküs yırtığı olanlar nelere dikkat etmeli diye soracak olursanız, ayakta ve oturarak yarım lotus ve tam lotus’tan ve kalça eklemi yeterli açıklıkta olmadığı için dizin ödün vereceği her türlü varyasyonundan kaçınmanızı öneririm. Ardha Baddha Padmottanasana (Yarım Lotus Ayakta Öne Katlanma) ya da onun oturarak öne katlanma versiyonu olan Ardha Baddha Padma Paschimottanasana (Yarım Lotus Oturarak Öne Katlanma), Ardha Kapotasana (güvercin) ve Gomukhasana da pratiğinizden çıkarmanız gereken asanalar. Başka bir deyişle menisküs yırtığı olanların yapmaması gerekenler.

Ve son olarak, hatırlatmak isterim ki, hayatın her aşamasında, bedenin yaşadığı her deneyimde, yoga bir amaç değil bedeni duymak için bir araç olmalı. Her bedene uygun bir yoga mutlaka vardır. Yoga yapmak için bedenin esnek, fit ya da sağlıklı olmasını beklemeyin. Yogayı halinize uygun bir şekilde adapte edin. O, sizin dilinizi konuşacaktır. Daima önce bedeninize kulak verin ve unutmayın ki çoğu zaman sakatlıklar, en büyük öğretmendir.

---

6 Aralık 2018 Perşembe

Doğru Yok, Yanlış Yok

"Doğru Yok, Yanlış Yok" temalı muhteşem bir programı tamamlamış olmanın mutluluğuyla, şiddetsiz iletişimi şiddetle öneriyorum. İş arkadaşlarınızı, eşinizi, çocuklarınızı anlamak kadar kendini doğru anlatmak da önemli ve bu program, tümü için müthiş ekipmanlar kazandırıyor. 

Katıldığım çalışma, Judy Bleil Saruhan (Center for Nonviolant Communication CNVC Sertifikalı Eğitmen) ve Gizem Alan Şapçı (Center for Nonviolant Communication CNVC Sertifikalı Eğitmen Adayı) ile 4 yarım günlük seminerden oluşan ve yaklaşık 2 aya yayılan bir eğitim dizisiydi ve çok güzeldi.

Aslında programın adı "Ebeveynliğin Kalbi Doğru Yok Yanlış Yok"tu ve içsel yargıcımdan özgürleşmek, iç sesime bağlanmak, çocuğumla ve eşimle empati kurmak, çatışmaların içinden çıkmak ve akran arabulucuğu temalarına odaklanıyordu ama tüm bunların ötesinde kendimle ilgili de çok şey öğrendim. 

#Şiddetsizİletişim #ŞiddetsizİletişimTürkiye #DoğruYokYanlışYok #EbeveynliğinKalbi 

***********************************



17 Kasım 2018 Cumartesi

#StatementCollection

PLEASE SCROLL DOWN FOR ENGLISH
Bugün adidas’ın yeni koleksiyonu #StatementCollection’ın Nişantaşı SOFA HOTEL’deki lansman etkinliğindeydik. Kadınların gücüne odaklanan bu iddialı ve şık koleksiyonun tanıtım etkinliği de yalnızca kadınlara özeldi. Güne hafif atıştırmalıklar ve “stencil” tekniğiyle çantalarımızı “we can do it” gibi sloganlarla boyayarak başladık. Sonra üç gruba ayrıldık. Ben DON’T REST (tüm gruplar adını adidas’ın sporcu sütyenleri serilerinden alıyor) grubuna düştüğüm için şanslı hissettim. Çünkü “Neden Çiğ Beslenmeli” sunumu benim için çok ilginçti. Healin Foods’tan Dr. Pratap bize sağlıklı beslenmeyle ilgili kısa bilgiler verdi. Ardından kendi enerji toplarımızı ve protein barlarımızı yapmaya geçtik. Piyasada satılan çoğu ürün, şeker, kafein ve diğer kimyasallarla dolu, ama bizim yaptığımız ve aşağıda vereceğim tarifler ise tamamıyla doğal. 

Bu harika günün sonunda eve yeni bilgiler, ufak hediyeler ve yüzümde gülümsemeyle döndüm ve öğrendiklerimi sizlerle de hemen paylaşmak istiyorum. Karşınızda antrenman öncesi ve antrenman sonrası için harika sağlıklı atıştırmalık tarifleri. Lütfen evde yapılabilecek bu sağlıklı atıştırmalıkları deneyin ve sonrasında dilerseniz yorumlarınızı paylaşın.

ANTRENMAN ÖNCESİ ATIŞTIRMALIKLAR

MATCHA SMOOTHIE
Bu tarifte ne şeker, ne kafein ne de kimyasalların izine rastlamayacaksınız. Matcha (toz halindeki Japon çayı) sayesinde bu smoothie, antrenmanınızı ateşleyecek. Amino asitler, matcha’nın az miktardaki kafeininin kana yavaş karışmasını sağlayarak 4-saate kadar enerjinizi korumanızı sağlıyor. Antrenmandan 1/2 ya da 1 saat öncesinde tüketebilirsiniz.


İÇİNDEKİLER
1 kap bebek ıspanak
1 küçük muz
2 çay kaşığı matcha tozu
1/4 limon
1-2 kap hindistancevizi suyu

TARİF: Tüm malzemeleri karıştırın ve hemen tüketin. 




ZERDEÇALLI LİMONLU ENERJİ TOPU
Öğleden sonra enerjimiz biraz düştüğü için, egzersiz yapmadan önce vücudunu besleyerek desteklemek gerekiyor. Bu tarifteki chia tohumları enerji salınımını yavaşlatmaya yardımcı olacak; limon ve zerdeçal ise egzersiz sonrası inflamasyonla savaşacaktır.

İÇİNDEKİLER
12 Hurma
1 kap glutensiz yulaf ezmesi 
1/2 kap rendelenmiş hindistancevizi (yani marketlerden aldığımız, klasik hindistancevizi)
1/2 kap badem ya da kaju
4 çorba kaşığı chia tohumu
1 limon suyu 
2 çay kaşığı limon kabuğu rendesi
1 çay kaşığı vanilya özü
1-2 çay kaşığı zerdeçal
Süslemek için ekstra 1/4 fincan rendelenmiş hindistan cevizi

TARİF: Hurmaları bir mutfak robotunda ezin. Diğer malzemeleri ekleyin ve karıştırın. Rendelenmiş hindistan cevizi ile topları yuvarlayın. Enerji toplarını, ağzı hava almayan bir kapta saklayın.



ANTRENMAN SONRASI ATIŞTIRMALIKLARI

MAGA BOOST - SMOOTHIE
Egzersizden sonra kaslarınızın toparlanmasına yardımcı olmak için doğru besinleri tercih etmelisiniz. Bu tarif, antrenman sonrası yüksek kaliteli karbonhidratlara ve proteinlere ihtiyaç duyan vücudunuz için birebir. Magnezyum gevşemenize, kaslarınızı onarmanıza, elektrolitleri dengelemenize ve yorgunluğu azaltmanıza yardımcı olur. Dahası, kakao anti-inflamatuar etki yaratır.





MALZEMELER
1 küçük dondurulmuş muz
1 çorba kaşığı kakao
1 çorba kaşığı kabak çekirdeği
1 çorba kaşığı tahin
1 çay kaşığı tarçın
1 bardak badem sütü
1/2 su bardağı ıspanak
Protein tozu (isteğe bağlı. Vegan bir seçenek olarak bezelye proteini tozu da eklenebilir )

TARİF: Tüm malzemeleri karıştırın ve hemen tüketin.






PROTEİN TOPLARI
Bu çikolatalı ve chialı protein topları, egzersiz sonrası için harika. Unutmayın ki, zencefil kas ağrılarını azaltmaya yardımcı olacak.

MALZEMELER
1/2 bardak fındık veya fıstık ezmesi veya tahin
1/2 bardak iç ayçekirdeği
1 1/2 bardak rendelenmiş hindistan cevizi
1/4 fincan protein tozu
3 çorba kaşığı hindistancevizi yağı
1/2 bardak chia tohumu
2 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı vanilya özü
1/2 çorba kaşığı zencefil tozu (veya taze rendelenmiş zencefil)
1/4 fincan ham kakao tozu
Bir tutam tuz

TARİF: Süs için ayırdığınız kakao tozu hariç tüm bileşenleri mutfak robotunda karıştırın. Sonra küçük toplar haline getirin.

ENGLISH
-----
I was at the launch event of adidas #StatementCollection at SOFA HOTEL, Nisantasi. This collection puts a strong emphasis on the women power and the event was for women-only. We had workshops to print our bags with cool stencils such as “we can do it” and then split into three groups. I was so lucky to be in the DON’T REST (taking its name from adidas Bra categories) group. Because “Why Raw Food” presentation was very interesting for me. Dr. Pratap from Healin Foods had a nice presentation for us and gave a brief information on healthy eating. Then we made our energy balls and post-workout protein-bars. Most supplements in the markets are packed with sugars, caffeine and chemicals, but the ones we made were al natural. Coming back home with new information, a few little presents and a smile on my face after this lovely day, I am happy to share what I learned with you guys. So here are  some pre-workout and post-workout snacks recipes. Feel free to try. Remember your power and don’t forget we are #HereToCreate

-------------------


PRE-WORKOUT SNACKS

MATCHA SMOOTHIE
No sugar. No caffeine. No chemicals. The matcha smoothie will boost your workout.
Matcha (Japanese green tea powder) is the secret ingredient. Thanks to amino acids, it’s small amount of caffeine is released slowly and this means 4-hours sustained energy. 30 minutes to 1 hour before a workout is recommended. 

INGREDIENTS
1 cup loosely packed baby spinach
1 small frozen banana
2 tsp matcha powder
1/4 lemon
1-2 cups coconut water
METHOD: Blend all ingredients together and drink immediately. 

-------------------
TURMERIC LEMON ENERGY BALL
Feed your body before afternoon workout. Chia seeds will help to slow down the energy release. Lemon and turmeric are great against post-workout inflammation.


INGREDIENTS
12 Dates
1 cup gluten-free rolled oats
1/2 cup shredded coconut
1/2 cup almonds or cashews
4 tbsp chia seeds
1 lemon, juiced
2 tsp lemon zest
1 tsp vanilla extract
1-2 tsp turmeric ground
Extra 1/4 cup shredded coconut for dusting 
METHOD: Chop the dates in a food processor. Add other ingredients and blend. Roll the balls in shredded coconut. Store them in an ir-tight container.


POST-WORKOUT SNACKS

MAGA BOOST - SMOOTHIE
You should eat right food to help your muscles recover after the workout. 
Magnesium will help you relax, repair muscles, balance electrolytes and reduce fatigue. Moreover, your body will crave for high quality carbs and proteins . Cacao is added an an anti-inflammatory.

INGREDIENTS
1 small frozen banana
1 tbsp cacao
1 tbsp pumpkin seeds
1 tbsp tahini
1 tsp cinnamon
1 cup almond milk
1/2 cup baby spinach
Protein powder (optional)
METHOD: Blend all ingredients and drink immediately.

----

PROTEIN BALLS
These chocolate-chia protein balls are great for post workout. Ginger will help to reduce muscle soreness.

INGREDIENTS
1/2 cup nut or seed butter or tahini
1/2 cup sunflower seeds
1 1/2 cups shredded coconut
1/4 cup protein powder
3 tbsp coconut oil
1/2 cup chia seeds
2 tsp cinnamon
1 tsp vanilla extract
1/2 tbsp ginger powder (or freshly grated ginger)
1/4 cup raw cacao powder
Pinch of salt

METHOD: Add all ingredients to the food processor, except 2 tbsp of the raw cacao powder (for dusting) and blend. Then roll into balls. 







3 Kasım 2018 Cumartesi

Bir Yaşam Dili Şiddetsiz İletişim

Nedendir bilinmez, bu aralar Şiddetsiz İletişim'e merak sardım. O yüzden Açık Radyo'da bu konuda bir program başlayacak olması beni çok sevindirdi. Şiddetsiz İletişim'i aratınca Türkiye'de karşınıza çıkan ilk isim olan Vivet Alevi, programın ilk konuğuymuş. Kaçırmamak için takvimime kaydettim bile! Siz de nedir, ne değildir öğrenmek isterseniz haftaya Cuma, yani 9 Kasım 2018'de saat 14.00'te "Bir Yaşam Dili Şiddetsiz İletişim" programını Açık Radyo'da dinleyebilirsiniz. 

29 Ekim 2018 Pazartesi

40. İstanbul Maratonu'nda ODTÜMİST ile bağış topluyorum

ODTÜMİST ile hafta sonu Belgrad Ormanı koşularımızdan
Sevgili yogiler, şimdi matta öğrendiklerinizi hayata taşıma zamanı! Biliyorsunuz 11 Kasım'da 40. İstanbul Maratonu var ve her yarışta pek çok sporcu bağış toplamak amacıyla iyilik peşinde koşuyor. Sosyal sorumluluk, koşu ile buluşuyor. Ben de bu sene ODTÜ Mezunlar Derneği adına maddi zorluk çeken ODTÜ öğrencilerine destek olmak için koşacağım.

Benim kampanyamı desteklemeniz şart değil, ama bu maratonda koşan en az 1 arkadaşınıza sembolik bile olsa destek olmanızı öneriyorum ve hatta rica ediyorum. Bu birlik bilinci demek, "ben" değil "biz" perspektifinden dünyaya bakabilmek, ötekini görmek, farkında olmak; yani yogada, mat üzerinde pratiğini yaptığımız pek çok kavramı hayata taşıyabilmek demek. 

Her bir destek bana muhteşem hissettiriyor; adeta kalbim genişliyor. Umarım siz de bu maratonda iyiliğin bir parçası olmak isteriniz. Kampanyalara bağış yapan, sosyal medyada paylaşarak duyulmasını sağlayan ya da sadece iyi niyetlerini paylaşan herkese şimdiden teşekkür ederim.

Kampanya sayfama buradan ulaşabilirsiniz.

ODTÜMİST koşuyor sayfalarıyla bağlantı kurmak için ise topluluğun Instagram, Facebook sayfalarını takip edebilir, sitesini inceleyebilirsiniz. Hatta belli mi olur, bakarsınız gelecek maratonda adımlarımız buluşur, birlikte koşarız! Bu sene kampanya açan tüm koşucular için ise buraya tıklayın lütfen.

23 Eylül 2018 Pazar

Ayurvedik Sabah Rituelleri

Günaydın ve iyi pazarlar!

Elinizdeki malzemelerle denemek için vaktiniz olabilir diye düşünerek bu gönderiyi pazar sabahı yapmak istedim.

Bu kendine bakım teknikleri hem yavaşlamanızı hem de tüm bedeni güne hazırlamanızı sağlayacak, çünkü yoganın da öğrettiği gibi, biliyorsunuz ki her şey birbiriyle ilişki içinde...

Size ayurvedanın sabah ritüellerinin baş bölgesiyle ilgili kısmından bahsetmek istiyorum. Bunların tümünü her sabah yapmanız biraz zaman alabilir, o yüzden önerim deneyip etkilerine göre her gün birini ya da birkaçını yapmanız yönünde. Bunun için ihtiyaç duyacağınız malzemeler: Organik diş macunu (Fotoğraftaki ürünü Nişantaşı Safran Organik'ten aldım), diş fırçası,  limon, ılık su (oda sıcaklığında), neti pot (yoga ürünleri satan mağazalarda ya da online bulunabiliyor.), susam yağı, dil temizleyici (görseldeki Rossmann'da satılıyor).

İzlemeniz gereken adımlara gelince:

1) 1 tatlı kaşığı susam yağını ağzınızda dolaştırın. Yağ, dişlerin içine ve dışına ulaşsın. Bunu 3-5 dakika kadar, yağ beyazlatıp yoğunlaşana dek sürdürün.

2) Diş fırçası, diş macunu ve diş ipiyle klasik ağız ve diş temizliği yapın.

3) Dilin tamamını ve yanlarını temizleyecek şekilde 2-3 kez dil temizleyiciyi ile dilinizi süpürün. Sarı-beyaz bir birikecektir. İşte bu vücutta toplanan "ama"dır ve yapacağınız bu işlem iç organları nazikçe uyarır. "Ama", "Agni"sin tersi şekilde işler, yani sindirimi yavaşlatır. Önerim, diğerlerini yapamasanız bile dil temizliğini tıpkı diş fırçalamak gibi günlük rutininizin bir parçası haline getirmeniz. Bu, ağız kokusunu da engelleyecektir.

4) Ilık su ile ağzı çalkalayın.

5) Limon damlatarak limonlu ılık suyunuzu yudumlayın.

6) Sırada neti pot ile burun temizliği var. (1 çay kaşığı tuz ve ılık su koymalısınız. Nasıl yapılacağına dair internette pek çok video bulabilirsiniz.)

7) Sırtüstü uzanın. Bir damlalık ile burun deliklerine sırayla 2-3 damla ılık susam yağı damlatın. Sonra buruna, sinüslere masaj yaparak tüm bölgeyi yumuşatın.

Evet, güne hazırsınız!

22 Eylül 2018 Cumartesi

Hormon Yoga

YogaŞala’da cumartesi sabah dersine girmek, en sevdiğim hafta sonu rutinidir. Bu sabah programda eğitmen arkadaşım Gülbin Tomris’in “hormon yoga” dersini görünce denemeye karar verdim. Giderken ne olumlu ya da olumsuz bir yargım ne de beklentim vardı. Dersin üzerimde bıraktığı izle günün içinde süzülürcesine yaşadığım şu anda ise içimden tanıdığım her kadını kolundan çekiştirerek o derse götürmek geliyor. O kadar iyi hissediyorum, ders bana o kadar derinden dokundu ki, ders sonrası kahvemi yudumlarken hemen yazıp paylaşmaya karar verdim ki daha çok insan faydalanabilsin. 

Gülbin dersi 1.5 saat tutmuş, çünkü ilk yarım saat teorik olarak bu metodu anlatıyor; hormonlar ve görevleri hakkında kısaca bilgi veriyor. O sohbet gibi olan ilk yarım saatlik kısım da aslında çoğunlukla çok bireysel bir pratik olan yogaya topluluk ruhu katıyor ve inanın bu çok iyi geliyor.  Hiyerarşi olmaksızın daire şeklinde oturmak ve kadın çemberinin bir parçası olduğunu hissetmek müthiş. Hayatın farklı evrelerinde de olsak benzer sorunları yaşıyoruz. Ayrıca bu topraklarda doğduğumuz için belki bir kadın olarak kendi cinselliğimizle ilişkimiz görece zayıf ve örtülü, ayrıca tüm dünyada zihinlerimize bombardıman şeklinde enjekte edilen “ideal kadın” formundan etkileniyoruz. Oysa kadın olmak, fizikselliğin ötesinde bir hal. Bunu hatırlamak, bunu yaşamak, bize aksini söyleyen dünyaya inat, her gün bunu deneyimlemek lazım. İşte benim için “hormon yoga”nın özeti, kadınlığı kutlamak; hatta belki bunu cinsel kimliğini kutlamak olarak genelleştirmeliyim. Çünkü her beden üzerinde etkili.

Sonra biraz daha araştırıp okudum hormon yoga hakkında. Hormon yoga, hormon problemleri için enerji çizgisini takip eden doğal bir tedavi olarak tanımlanıyor. Ergenlik, hamilelik, andropoz, menapoz gibi dönemlerden geçiyoruz ve hormonların hayatımızdaki yeri büyük. İşte bu yüzden hormon yogası her yaşa ve her bireye hitap ediyor. Özel egzersizlerle östrojen düzeyini artırdığı için  menopoz semptomlarının çoğunu ortadan kaldırdığı söyleniyor. Ayrıca osteoporoz ve kardiyovasküler hastalıkların önlenmesine de yardımcı olduğu yazıyor. Vücudu değişim süreçlerine hazırlayan egzersizler, bu konuya bütünsel bir yaklaşım getiriyor. Erkekler üzerinde de hormon üretimini yeniden aktive etmek ve düşük testosteron belirtilerini ortadan kaldırmak, hormon yoganın erkek fizyolojisine yaptığı etkileri arasında.

Şimdilik konuyla ilgili paylaşacaklarım bu kadar. Ders çıkışı sohbette duydum ki Etiler şubemizde bir süredir devam eden bu derse dair efsaneler dolaşmaya başlamış. Bir katılımcının hamile kalması ve menapoza girenlerin yeniden regl olması gibi mucizeler yaşanmış. Ben onların yalancısıyım. Mucize beklemeyin, ama en azından deneyin derim.

21 Eylül 2018 Cuma

Koşu ve Yoga

Bu sene İstanbul Maratonu'nda ODTÜ öğrencilerine burs toplamak için koşacağım. ODTÜ mezunu olmasanız da, bugüne dek hiç koşmamış olsanız da, İstanbul’da yaşamasanız da 2018 İstanbul Maratonu kampanyamızın bir parçası olabilirsiniz. Çok sevinirim, birlikte yürür, birlikte koşar sonra birlikte kutlarız. Hafta sonu antrenmanlarında bize katılmak isterseniz, lütfen çekinmeden bağlantya geçin.

Bu arada ODTUMİST için hazırladığım KOŞU ve YOGA yazısına göz atmak isteyebilirsiniz. Daha çok koşucuların neden yoga yapmaları gerektiğini ve kişisel perspektifimden bu iki disipline fiziksel etkileri açısından nasıl yaklaştığımı anlattım. Hadi yeşil çayınızı alın, yazıma dalın ve ister yoga yapın, ister koşun ama bugün mutlaka hareket edin!


20 Eylül 2018 Perşembe

Boşluk - Space

"Between stimulus and response there is a space. In that space is our power to choose our response. In our response lies our growth and our freedom." 
Viktor E. Frankl


"Uyaran ve ona verdiğimiz tepki arasında bir boşluk vardır. İşte bu alanda bizim tepkimizi seçme gücümüz yatar. Verdiğimiz tepkide, gelişimimiz ve özgürlüğümüz gizlidir." 
Viktor E. Frankl

16 Eylül 2018 Pazar

Orhanlı Köyü'ndeki Vadimanasır Yoga Kampımız Sona Erdi


Yoga eğitmeni arkadaşım Dilek Kepez’le İzmir Seferihisar Orhanlı Köyü’ndeki vadimanasır'da gerçekleştirdiğimiz yoga kampı bugün sona erdi. Eylül ayında, yakmayan güneşin ışığında hareket etmek ve kendimizi sessizliğe bırakmak hem katılımcılarımıza hem de bize çok iyi geldi. Asırlık zeytin ağaçlarına bakan bir vadide sabah 6:30’da meditasyonla başlayan gün, sabah ve akşam yoga dersleri ile devam etti. Katılımcılardan birinin diliyle “teşekkür zayıf kalacak” ama herkese orada ve bizimle olduğu için teşekkür ediyoruz. 

Rotalarını bizim için değiştiren Pedal Arkadaşım ve gönüllümüz Mervemiz, size ne kadar teşekkür etsek yetmez, çünkü kampımızın gizli kahramanları sizsiniz.

#Yoga #DoğadaYoga #ÖzgünVeDilekİleYoga #YogaKampı #Vinyasa #Meditasyon #HathaYoga #Kamp @DilekKepez #vadimanasır 












25 Temmuz 2018 Çarşamba

Lotus Çiçeğinin Anlamı

Bir süredir yoga ile ilgileniyorsanız, mutlaka karşınıza lotus çiçeği bir sembol olarak çıkmış olmalı. Erlangen’deki botanik parkında yürüyüş yaparken lotus çiçeği karşıma bu güzel renkleriyle çıkınca, ben de bu sembolden ve lotus çiçeğinin anlamından bahsetmenin tam zamanı diye düşündüm.

Lotus çiçeği, Hinduizm, Budizm, Çin ve Mısır kültürlerinde kutsal kabul edilir. Yeniden doğuş ve saflığın simgesi olan bu çiçek,  tüm güzelliğiyle çamurlu suların içinden yükselir. Onu çevreleyen ortama rağmen ışıltısını kaybetmeden muhteşem renkleriyle kendini güneşe açan lotus çiçeği, tam da bu nedenle manevi aydınlanma yolundaki insan bilincinin bir sembolü olarak düşünülür.

Çamurlu sudaki temellerinden yükselerek güneşe ulaşan; saflığın, ve güzelliğin simgesi olan lotus çiçeği, zor zamanlarda ne yapmalı diyenler için bir yol gösterici olabilir. Belki lotusun var oluş biçimi, yaşadığımız dünyanın ve bizi çevreleyen koşulların karanlığına rağmen, erdemlerimizden vazgeçmeden, bilincimizi yükselterek yaşama olasılığını hatırlatır. 

Lütfen kendinizi, koşullarınızı ve gün içinde karşılaştığınız zorlukları bu perspektifle değerlendirmeyi deneyin bugün. Lotus çiçekleri yolunuzu aydınlatsın...


ORHANLI KÖYÜ VADİMANASIR'DA DOĞA VE YOGA KAMPI | 14-16 EYLÜL


Doğada yoga ile birlikte yaşamaya ve dönüşmeye bir davet...
Eylül, yeni başlangıçların ayı olarak bilinir. Ağaçlar sonbaharda yapraklarını döküyor olsa da aslında onların yeniden doğuma hazırlığı tam da o aşamada başlar. Bu dingin hazırlık döneminde biz de sizi kendinize çekilip doğanın kucağında yenilenmeye davet ediyoruz. Uzun bir hafta sonuna yayılan zaman dilimi içinde, güne erken başlayarak doğanın tüm döngülerini anbean hissedebileceğiniz bir program hazırladık. Manasır vadisinde doğanın döngüsünü yoga pratiğine taşıyarak sizleri köklerinizi hissetmeye çağırıyoruz. Kök çakraya odaklanacağımız bu ilk kampımızda, yenilikleri karşılamaya hazır, açık bir kalple güçlenmeye, kendimizi doğa ile anlamaya çalışacağız. 2 gece 3 gün olarak düzenlenen yoga ve doğa sesleriyle dolu yoga tatilimizin detayları şu şekildedir:

KİMLER KATILABİLİR: Vadimanasır'da gerçekleşecek olan kampımız her seviyeden katılımcıya açıktır. Şimdiye dek hiç yoga ve meditasyon yapmamış olsanız da, deneyimli bir yogi olsanız da yoga kampı 2018 programımızda bizimle olabilirsiniz.

YER: Yoga kampımız, İzmir Seferihisar’ın Orhanlı Köyü’ndeki Vadimanasır'da gerçekleşecek ve tüm katılımcılar çadırda kalarak ortak banyo ve tuvaleti kullanacaklar. Dersler ise çadırlar için kamp alanı olan arazide yer alan evin verandasında yapılacak.

TARİH: 14-16 Eylül 2018 (14 Eylül Cuma günü toplanarak çadırlarımızı kurmaya ve yerleşmeye başlayacağız. Pazar günü öğle saatlerinde kampımız sona erecek.)

YEMEK: Sabah kahvaltısı ve köyde hazırlanacak lezzetli ve sağlıklı akşam yemeklerine ek olarak bir kısmımız denize gitmeyi tercih edeceği için öğle saatlerinde alanda kalanlara hafif atıştırmalıklar sunulacak. Çevrede alışveriş yapacak bir yer olmadığı için siz de tedbiren yanınızda kuruyemiş gibi sağlıklı atıştırmalıklar getirebilirsiniz.  

MALZEMELER: Tüm katılımcıların kendi çadır, mat, uyku tulumlarını getirmelerini bekliyoruz. Daha rahat bir uyku için şişme yastık getirmenizi ve ayrıca matara, fener ya da kafa lambası ve sivrisinek ilacı bulundurmanızı öneririz. Arazi eğimli olduğu için zemin tutuşu sağlam tabanlı ayakkabı ve sandaletleri tercih edin. Orada herkes için mat ve yoga bloklarımız olacak ancak dileyen kendi matını ve battaniyesini de getirebilir.

SERBEST SAATLER: Boş zamanlarınızda doğada yürüyüşe çıkabilir, denize gidebilir, kadim zeytin ağaçlarının gölgesinde yazabilir, çizebilir, okuyabilir ve her şeyden önemlisi dağlarla, ağaçlarla, toprakla, kuşlarla bir arada olup akışa teslim olmayı deneyimleyebilirsiniz. Doğada insandan bağımsız çok fazla döngü süregidiyor ve o vadide kalıp yoganın armağanı duru bir zihinle onu izlemenin bile meditasyon yapmak olduğunu düşünüyoruz.

DİĞER OLANAKLAR: İsteyenler serbest saatlerde reiki ya da farklı şifa seansları alabilir ya da ahşap atölyesine katılabilir. Deniz ise 20 km mesafededir ve araçla ulaşım sağlanabilmektedir. Kendi aracınız yoksa, talebe göre masrafları paylaşılan bir araç ayarlayabiliriz.

DOĞAL YAŞAM
: Duş ve günlük kullanım için lütfen doğaya zarar vermeyen ve kimyasal olmayan sabun ve şampuanları tercih edin. 


ETKİNLİĞİN FACEBOOK SAYFASI'na buradan ulaşabilirsiniz. 

Yoga tatili Türkiye ile alanımızı bu defa yıldızların altına taşıyoruz. Vadimanasır'da çadırlarda konaklıyoruz ve sınırlı sayıda yerimiz var. Detaylar için lütfen bizimle iletişime geçin: dilekkepezyoga@gmail.com, 0530 385 8780

PROGRAM
------------
14 Eylül 2018, CUMA
13:00 – 15:00 Vadimanasır'a Varış 
17:00 Tanışma
17:30 – 19:30 Dengeleyici yoga dersi ve derin gevşeme
19:30 Akşam yemeği

15 Eylül, CUMARTESİ
06:30 – 7:00 Meditasyon
07:30 – 9:00 Hatha Yoga
09:30 – 11:00 Kahvaltı
11:00 – 17:30 Serbest zaman 
18:00 – 19:30 Restoratif Yoga 
20:00 Akşam Yemeği

16 Eylül, PAZAR
06:30 – 7:00 Sessiz Yürüme Meditasyonu
07:30 – 9:00 Vinyasa Yoga 
09:30 – 11:00 Kahvaltı
11:30 – Veda Çemberi
-------------

DİLEK KEPEZ
Dilek, uzun yıllar bilişim sektöründe kurumsal firmalarda satış pozisyonunda çalıştı. Yoga ile kendi hayat yolunda dönüm noktası olarak tanımladığı bir dönemde tanıştı ve düzenli yoga pratiklerine devam etti. 2007-2012 yıllarında Manuel Reina ve Işıl Reina ile çalıştığı Flamenko dansı, beden farkındalığı anlamında Dilek için yogaya uzanan yolun başlangıcıydı. 2012 yılında düzenli yoga pratiklerine başladı, yoga'nın dönüştürücü gücünün hayatının her alanına yansımasını deneyimleyen Dilek Kepez, 2015 yılında kurumsal hayattan ayrılarak Alexis Gulliver ve Övül Büyükberber ile Yoga Alliance Onaylı 200 Saatlik Yoga'da Uzmanlaşma Programını tamamladı. 2016 yılında bir süre Hindistan'da kaldı, bu süre içerisinde Emil E. Wender ile yoga felsefesi, mantra, mudra ve meditasyon tekniklerine yoğunlaştı ve farklı disiplinlerde konusunun uzmanları ile çalışma fırsatı buldu. 2016 yılında Uma F. Unat ile YogaŞala bünyesinde mentorluk programı kapsamında nefes ve meditasyon tekniklerine odaklandı, Ürün Kurtiç ve Aydın Teker ile anatomi atölye çalışmalarına katıldı. 2016-2017’de Klaus Metzner ile Shiatsu 1, 2 ve 3. seviye eğitimlerini tamamladı. Halen Hart Lazer ile 150 Saatlik ileri seviye Terapi Odaklı Yoga eğitimine devam ediyor. Axis Syllabus, Alexander Tekniği ve Feldenkrais gibi teknikler ile bedeni farklı açılardan anlamaya çalışıyor ve Çağdaş dans ile beden farkındalığı üzerinde çalışmayı sürdürüyor. Seanslarında, bugüne kadar deneyimlediği farklı disiplinlerin içsel olarak kendisinde yarattığı etkiyi ve gözlemlerini paylaşmaya çalışarak katılımcılara kendi deneyimlerini yaşayacakları alanı yaratmak üzere rehberlik etmeye çalışıyor.

ÖZGÜN TANGLAY
Zihin ve beden ilişkilerine odaklanan disiplinler, Özgün Tanglay için her zaman ilgi odağı oldu. Öğrencilik yıllarında ODTÜ Dans Tiyatrosu Topluluğu üyesiydi. 2005 yılında Ankara'da katıldığı ile derste yogaya aşık oldu ve o günden beri bu tutku hiç azalmadı. Yogaşala’da Ken the Rolfer, Ürün Kurtiç, Sandrine Kamhi ve Alexis Kiresepi gibi uzman eğitmenlerle çalıştı. 2012 yılında Alexis Kiresepi ile Yoga Alliance 200 saatlik Vinyasa Yoga Eğitmenliği eğitimini tamamladı ve bu süreci yoga yolculuğunda bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. Chuck Miller, Cyndi Lee, Zeynep Aksoy, David Cornwell, Hamish Hendry ve Hart Lazer’in atölye çalışmalarında yer aldı. Nefes ve hareket birlikteliğine odaklandığı vinyasa dersleri, 2013 yılında tamamladığı Mey Elbi ile İleri Seviye Hocalık Eğitimi sayesinde yeni bir boyut kazandı. Mart 2013’te Dr.Neslihan İskit ve Deniz Yılmaz ile Çocuk yogası ve YogaMini Projesi Eğitmenlik Eğitimi’ne, Eylül 2012’de Swami Jyotirmayah ile Nefes Alma Sanatı Atölyesi’ne, Aralık 2012’de Svagito Liebermeister ile Aile Dizimi Eğitmenliği 1. Seviye Eğitimi’ne katıldı. 2014’te Hart Lazer ile 100 saatlik 'Güvenli Yoga’ Konulu Uzmanlaşma Programı’nı tamamladı. Mart 2015’te tamamladığı Hart Lazer ile 360° Yoga Terapi ile travmaların bedeni nasıl etkilediğini keşfetmeye başladı. 2015’te ANS ve AAA uluslararası kundalini yoga ve meditasyon okulunda 220 Saatlik Temel Sertifika Programı’nı tamamladı. Mart 2016'da Ramanand Patel ve Hart Lazer'ın Kamboçya'da gerçekleştirdiği yoga ve meditasyon inzivasına katıldı. Haziran 2017’de Hindistan'da Sivananda Yoga Vedanta Dhanwanthari Ashram'da kaldı. Mart 2018’de stress ve travma salınımı egzersizlerini öğrenmek için 1. Seviye TRE® eğitime katıldı. Eğitimin 2. Modülünü tamamlayarak uluslararası TRE® sertifikasını almak üzere Sarah Zorica Mitic ile çalışmalarını sürdürüyor.

10 Temmuz 2018 Salı

GECE OKULU, MASALLAR VE DOĞAL YAŞAMA DAİR…


Haziran sonunda Seferihisar’daki Doğa Okulu’na gittim. Oradan döneli yaklaşık bir haftayı geçti ama, orada öğrendiklerim ile hala hayatın içinde süzülerek yaşadığımı söyleyebilirim. Doğa Okulu’na giden bilir, orada öğrenilenleri dile dökmek zor; yine de elimden geldiğince sığdırmaya çalışacağım birkaç paragrafa.


Orhanlı Köyü’nde kurulan Doğa Okulu, yıl içinde çeşitli temalar altında buluşmalar düzenliyor ve su okulu, gece okulu, kuş okulu gibi temalar altında insanları doğayla buluşturuyor. Son katıldığım okul “gece” temalı olduğu için birlikte dolunayın doğuşunu izledik, masallar dinledik, türküler söyledik, açık havada rembetikoyla dans ettik…  Aslında bana sorarsanız, temanın ne olduğu çok da önemli değil, çünkü hangi okula katılırsanız katılın doğanın işleyişini ve insanlığın kadim bilgilerini hatırlıyorsunuz ve bu da insanın iliklerinde bir yerlerde titreme yaşatıyor.
Oraya her gittiğimde hatırladığım gibi, organik gıdalar tüketmek, sürdürülebilir mimari anlayışıyla tasarlanmış evlerde yaşamak, cam şişeden su içmek, doğal yaşadığınız anlamına gelmiyor… Bunlar da tatlı çabalar elbette ama doğanın görünmez kurallarını genel yaşamınıza aktarmadığınız sürece, bunlar oldukça yüzeysel kalıyor. Bir çabadan söz ediyorsak bu çaba, doğal yaşam anlayışını insan ilişkilerine ve her ana yansıtmak için olmalı. Hem de bu söylediğim cümle, orada teorik bir bilgi olarak havada asılı kalmıyor. O köyün sakinlerine dönüşmüş eskiden şehirli olan doğaseverler, bunun mümkün olduğunu kanıtlarcasına bir düzen kurmuş oralarda. Onların kurduğu bu bağ sayesinde, kökleri güvene dayalı, besleyici, bütünleştirici ve dolayısıyla özgürleştici insan ilişkilerinin hayatı ne kadar dönüştürebileceğini görmek, benim için en büyük armağandı ve okulun özetiydi diyebilirim.

Doğa Okulu’nun sayfasına bir göz atmanızı tavsiye ediyorum ve yazımı bitirmeden sizlere ve kendime bir hatırlatma yapmak istiyorum. Düşünceleriniz saf ve olumlu olmadıkça; öfke, kıskançlık gibi olumsuz duygularla beslendikçe ve ötekinden korktukça ne kadar sağlıklı beslenirseniz beslenin vücudunuzun en zararlı kimyasalları salgıladığından emin olabilirsiniz. Lütfen iş hayatındaki meslektaşlarınızdan yoldaki minibüs şoförüne dek hayatınıza giren her bir insana ve tüm canlılara sevgiyle yaklaşın, onu anlamaya çalışın ve şefkatten korkmayın. Eğer bu mümkün değilse, belki de yanlış yerdesinizdir…


İyi habere gelince… Yoga eğitmeni arkadaşım Dilek Kepez ile birlikte o coğrafyada eylül ayında bir yoga inzivası tasarlıyoruz. Yeni başlayanlar için yoga dersleri, meditasyon uygulamaları ve daha pek çok çalışmaya yer vereceğimiz programımız, yoga yapmak isteyen her seviyeden katılımcıya açık olacak. Son derece mütevazi koşullarda, samimi bir kamp kurguluyoruz.  Tarihleri ve tüm detayları çok yakında paylaşacağız. Siz zihnen hazır olun, gerisi gelir diyorum.