25 Mart 2018 Pazar

TRE®: Gerilim, Stres ve Travmayı Serbest Bırakarak Daha İyi Hissetmek İçin Bir Teknik



İyi hissetmek her şeyden önce kendi bedeninin içinde rahat olmaktan geçiyor. Bedenine rahatça yerleştikçe bu rahatlık dalga dalga nefesinde, ilişkilerinde ve hayatında etkisini gösteriyor. O yüzden -zaten aslında ayrı olmayan- beden ve zihin birlikteliğine dönük çalışmaların önemli olduğunu düşünüyorum. Tıp yüzünü bedene, psikoloji ise zihinsel süreçlere dönerken bazen ikisinin entegrasyonu bambaşka bir kapı aralayabiliyor.
TRE egzersizleri çok kolay, herkesin yapabileceği hareketlerden oluşuyor. Bu tekniği geliştiren David Berceli, bedenin stres ya da travmatik durumlar karşısında doğal ve organik bir savunma yanıtı olduğu gibi, normal ve sağlıklı haline geçmek için de kendi doğal yöntemi olduğunu söylüyor. İşte bu egzersizlerle bedenin kendini iyileştirme mekanizmasını aktive ediyor, travmatik bir deneyim veya kronik stres sırasında vücutta oluşan derin gerilimi serbest bırakmaya yardımcı oluyoruz. Sinir sistemini sakinleştiriyor, kas gerginliğini serbest bırakıyoruz. Kaslarda sallanma ve titreşim açığa çıkaran bu mekanizma, bedeni yeniden denge durumuna geri getiriyor. Kısacası TRE® bedendeki gerilimler üzerinde fiziksel olarak çalışıyor. 




23-24-25 Mart’ta zihin ve bedeni farklı bir şekilde buluşturan bir tekniği öğrenmek için Türkiye’de 2.si gerçekleştirilen 1. Seviye TRE® eğitime katıldım. “Gerilim ve Travmayı Serbest Bırakma Egzersizleri” olarak Türkçeleştirebileceğim TRE®, hem strese karşı direnci artıran hem de stres ve/veya travmaya maruz kalmış insanlara yardımcı olan bir teknik. Dünyada 30’dan fazla ülkede kullanılan TRE® tekniği, vücuda stres, gerginlik ve travma gibi derin kas modellerini serbest bırakmada yardımcı olan basit bir egzersiz serisi. 

Masaj terapistleri, yoga eğitmenler, psikologlar ve terapistlerden oluşan yaklaşık 30 kişilik bir grupla 3 gün boyunca bu eğitimi vermek için Türkiye’ye gelen, şu anda Norveç’te tıp doktoru olan Sarah Zorica Mitic ile çalıştık. Sarah, Sırbistan’da bombaların ve savaşın acılarını tatmış biri olarak travmanın ne olduğunu çok iyi bilen ve tam da bu nedenle TRE®’i kalpten öğreten ve ülkemizde kullanmamız için bizi yüreklendiren bir eğitmen. Onun güven veren yapısının, bu teknikle ilişkimde belirleyici olduğunu söyleyebilirim.

Belki hayvanların titreme yoluyla stresi nasıl vücutlarından attıklarını, böylece yaşadıkları zorlu deneyimin hikayesini taşımadan yola devam ettiklerini görmüşsünüzdür. (Peter Levine'in geliştirdiği Somatic Experiencing ile ilgili videolar da konuyla ilgili fikir verebilir). Hayvanlar titreyerek sinir sistemlerini sakinleştirebiliyorlar. Aslında bu mekanizma biz insanlarda da var, ama bir aşamada bunu unutmuşuz. David Berceli’nin geliştirdiği teknikle bu mekanizmayı yeniden aktive etmeyi ve böylece sinir sistemini dengelemeyi, kendimizi yatıştırmayı öğreniyoruz. Ve bunu yaparken yalnızca beden konuşuyor, yani kelimeler kullanmıyoruz. Aslında bebeklerin sallanarak nasıl sakinleştiğini düşünürseniz, ritmik hareketlerle sakinleşme kapasitemizi daha iyi anlayabilirsiniz.

Bedenin kendini iyileştirme gücüne tanık olmak ilginç bir deneyim. Beden titreyerek kendini dengelerken kimi zaman onu seyirci gibi izlediğiniz anlar oluyor. Geçmişte bizi korumuş, öğrenilmiş ama artık işe yaramayan ve hatta artık ayağımıza dolanan savunma kalıpları üzerinde çalışıyoruz ama bunu bilişsel düzeyde değil, bedenin bilgeliğine alan açarak gerçekleştiriyoruz; yani bedende bilinçli olarak herhangi bir travma izi araştırmıyor, bunu bilinç düzeyinde sorgulamıyoruz.

Stres halinde omuzları kulaklara çekmeyi bilen beden, kendini onarmayı ve gevşemeyi de biliyor elbet. Belki biraz hatırlatmamız gerekiyor… Daha önce uygulayanlar daha iyi uyuduklarını; kaygı seviyelerinde, kas gerginliğinde ve sırt ağrılarında azalma hissettiklerini söylüyorlar. Ben de 3 günlük deneyimim üzerinden oldukça etkili olduğunu söyleyebilirim. Şimdi öğrendiklerimi önce kendi üzerimde sonra yakınlarım üzerinde uygulayarak bu özgürlük hissini çoğaltmayı tasarlıyorum. 

Daha fazla bilgi almak isterseniz, http://traumaprevention.com sitesine göz atabilirsiniz. 
Yazımı sonlandırırken hatırlatmak isterim ki TRE® egzersizlerden oluşan bir tekniktir, sağlık sorunlarını tedavi etmeyi garanti etmez, tıbbî tedavi yerine kullanılmaz. Tedavi ya da desteğe ihtiyacınız varsa mutlaka konunun uzmanlarına danışın. 

21 Mart 2018 Çarşamba

ilkbahar ekinoksu

Bu, birbirinden güzel insanlarla, hayatımda iyi ki varlar dediklerimle, yoga aracılığıyla daha da derinden bağ kurduklarımla baharı karşıladığımızın resmidir. Renklere kendi renklerimizi eklediğimizin, seslerimizi boşluğa bıraktığımızın, "yap"madan "ol"duğumuzun resmidir. 

Bugün ekinoks. Günler yavaş yavaş uzamaya başlıyor; ilkbahar tüm canlılığıyla geliyor. Doğanın yeniden canlanışına, doğurganlığa büyümeye ve berekete işaret eden bu günde, biz de çakra odaklı upuzun ve sakin bir ders yaptık. Bedenin dışarıdan nasıl göründüğüyle değil ne hissettirdiğiyle ilgilendik daha çok. Cenk Güçbilmez de Tibet çanlarıyla derinleştirdi son dinlenme pozumuzu. Sonra hep birlikte masaya oturduk, birlikte yedik, içtik, baharın gelişini kutladık. Birlikte olmak çok kıymetli.

Herkes hafiflemiş ve mutlu görünüyordu. Ben de onları kırmızı yanaklar ve duru bir yüzle uğurladım az önce. Ben de mutluyum.

Benzer bir deneyimi 7 Nisan cumartesi günü YogaŞala'da da yapacağız. Bekliyoruz.
Bu arada söylemeden geçmek istemem. Geçen sene bugün ilkbahar ekinoksunda sevgili arkadaşım Dilek Kepez'le birlikte adım atmıştık bu derslere. Büyüdük, çoğaldık, dönüştük ve devam ediyoruz... 

16 Mart 2018 Cuma

Yoga ve Ses ile Çakra Dengesi


7 Nisan 2018 cumartesi günü için müzisyen arkadaşım Cenk Gucbilmez ile 
tibet çanları ve kristal çanaklarla tamamlanan, çakra odaklı bir yoga dersi deneyimi planladık.Bu atolye çalışması, üniversite öğrencilerine %50 inidirimli olaracak.

Bedenin hissedemediğimiz parçalarında farkındalık yoktur, o bölgeler sanki bize ait değil gibidir; gelin bedeni bir bütün olarak algılayalım, dokunulmamış olana dokunalım, görünen ve görünmeyen boyutlarıyla bedenlerimiz hayatla dolsun!


Detaylar için yogaşala sitesini ziyaret edebilir ya da etkinliğin facebook sayfasına göz atabilirsiniz.


YER: YogaŞala - Nişantaşı
TARİH: 7 Nisan 2018, Cumartesi
SAAT : 14:00-17:00


8 Mart 2018 Perşembe

8 Mart Kadınlar Günü ve Yoga

Herkese merhaba. 8 Mart Kadınlar gününüzü kutlarken size maskülen bir enerjinin hükmettiği dünyada feminen enerjiye ne kadar ihtiyaç olduğunu hatırlatmak isterim. Bunun için kadın olmak da şart değil, ama bunlar YANG nitelikler, dişil enerjiler olarak geçiyor. Sağ beyinle ilişkili sezgisellik, şefkat, içgörü ve analitik olandan uzak, ‘an’da olabilme hali... 

8 mart kadınlar günü, haksız çalışma koşullarını, kadın/erkek eşitsizliğini ve kendilerine oy hakkı verilmeyişini protesto ederken yanarak ölen 129 kadının anısını ve mücadelesini yaşatmak için ortaya çıkmış. O cesur kadınların ruhunu selamlamayı borç bilirken hepinize içinizdeki cesareti, şefkatten gelen gücü ve sonsuz güzelliği hatırlatmak isterim. ❤️

Derse doğru yola çıktım, 17:00-18:00 üniversiteli yoga; 18:15-19:20 YogaŞala Nişantaşı, beklerim...