25 Mart 2014 Salı

SAVAŞÇI POZLARININ MİTOLOJİK HİKAYESİ

Hemen hemen her yoga dersinde uyguladığımız savaşçı pozlarının (Sanskritçe ismiyle Virabhadrasana) ismi, aslında Hint mitolojisinden geliyor. Savaşçı pozları bize haksızlıklara karşı harekete geçme gücü verirken bu eylemin sonuçları konusunda da bizi uyarıyor; yıkıcı olmanın üzüntü, acı ve mutsuzluk getirdiğini de hatırlatıyor:

Bu mite göre, Daksha isimli güçlü bir rahip, bir ayin düzenler ancak en küçük kızı Sati ve kocası Shiva bu törene davet edilmez. Bunu fark eden Sati, partiyi bozmaya karar verir. Davetsiz misafiri karşısında görmekten hiç hoşlanmayan baba, kızıyla şiddetli bir tartışmaya girer. Babasının hakaretleri karşısında öfkelenen ve incinen Sati, “Bana bu bedeni veren sensin ve ben artık bu bedende yaşamak istemiyorum” diyerek kendini ateşe atar. Sati’nin ölümünü öğrenen Shiva çok üzülür. Bir tutam saçını kopararak yere fırlatır. Bu saç bir anda güçlü bir savaşçıya dönüşür. Shiva bu savaşçıya Virabhadra [Vira (kahraman) + Bhadra (arkadaş)] ismini verir ve Virabhadra’ya partiye giderek Daksha’yı ve tüm davetlilerini yok etmesini söyler.
 

Virabhadrasana pozları işte bu savaşçının hareketlerini simgeliyor. Savaşçı 1 pozunda Virabhadra elindeki iki kılıçla partiye gidiyor. Savaçşçı 2, hedefi olan Daksha’yı gördüğü anı simgeliyor. Savaşçı 3 ise onun rakibine çevik ve hassas bir şekilde yaklaşarak kılıcıyla başını kesişini anlatıyor.
 

Hikâyenin devamında, Virabhadra Sati’nin intikamını aldıktan sonra Shiva da oraya gelir ve bu acı manzarayı görür. Orada Shiva, Virabhadra’yıla bütünleşerek “Hare” isimli bir zorbaya dönüşür. Üzgün ve kederli Shiva, Daksha’nın cansız bedenini bulur ve ona bir keçinin başını verir, ki bu da onu yeniden hayata döndürecek olan şeydir... Sonunda Sati yeniden doğar.
Bu asanaları mitolojik hikâyesini unutmadan yaptığımızda sembolik olarak düşmanlarımızı yok edebiliriz. Bunlar kimi zaman içimizde bizi kemiren düşünceler, kimi zaman da dış dünyada yaşadığımız zorluklar olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder